Yıl Sonunda Bitcoin Fiyatı Nerede Olacak? Analist, Kendi Senaryosunu Çizdi: “Sabırlar Test Edilecek”

Bazı uzmanlar 2022 ayı piyasasını anımsatan uzun süreli bir düşüş konusunda uyarıda bulunurken, Bitcoin’in son dönemdeki düşüşü sona ermekten çok uzak olabilir.

Kripto para hedge fonu Lekker Capital’in kurucusu Quinn Thompson, Bitcoin’in yıl sonuna kadar 60.000 doların altına düşebileceğini ve yatırımcılar için yavaş ve acı verici bir eziyete işaret edebileceğini öngörüyor.

Thompson bir röportajında, “Yıl sonuna kadar beş tutamağa geri döndüğümüzü görebilirim,” dedi. “Beş tutamaç” 50.000 ila 59.999 dolar arasındaki bir fiyatı ifade ediyor ve Bitcoin’in şu anki 83.000 dolarlık sarsıntılı seviyesiyle tam bir tezat oluşturuyor ve iki aydan biraz daha uzun bir süre önce 109.000 dolarlık zirvesinden neredeyse %50’lik bir düşüş anlamına geliyor.

Thompson, aşırı dalgalanmanın damga vurduğu geçmiş kripto piyasası çöküşlerinin aksine, yatırımcıların sabrını test edebilecek yavaş bir iniş bekliyor. “Bunun hızlı bir şekilde gerçekleşeceğini düşünmüyorum, bu yüzden insanlar için çok acı verici ve şok edici olacaktır çünkü mevcut piyasa koşullarıyla ilgili hiçbir şey büyük likidasyonlar ve çöküşlerle çok değişken değildir” diye açıkladı.

Analist, ABD Egemen Varlık Fonu ve Stratejik Bitcoin Rezervi de dahil olmak üzere Beyaz Saray’ın kripto girişimleri gibi son dönemdeki yükseliş söylemlerini “boş laflar” ve “haberleri sat” olayları olarak görerek sürekli olarak düşüş görünümünü sürdürdü. Ayrıca, MicroStrategy’nin (MSTR) devam eden Bitcoin alımlarının önemini küçümseyerek, bunların zayıf bir piyasada birkaç tutarlı talep kaynağından birini temsil ettiğini savunuyor.

Thompson’ın düşüş tezinin özünde, Trump yönetiminin ekonomi politikalarının önümüzdeki altı ila dokuz ay boyunca piyasa için güçlükler yaratacağı inancı yatıyor. Thompson dört temel zorluğun altını çiziyor:

• Hükümet Harcamalarında Kesintiler: Elon Musk liderliğindeki Devlet Verimliliği Departmanı (D.O.G.E), son yıllarda istihdam artışının başlıca itici gücü olan devlet harcamalarını kısarak ABD bütçe açığını azaltmayı hedefliyor. Musk, Mayıs ayına kadar hükümet harcamalarında 1 trilyon dolarlık kesinti yapmak gibi iddialı bir hedef belirledi ve federal bütçeyi %15 oranında (yıllık 7 trilyon dolar) azaltmak gibi daha geniş bir amacı var. D.O.G.E yetersiz kalsa bile, kesintiler muhtemelen yakın vadede tüketici duyarlılığını ve ekonomik büyümeyi etkileyecektir.
• Göçmenlikle Mücadele: Trump yönetiminin sınır güvenliği ve sınır dışı işlemlerine yeniden odaklanması işgücü piyasasını sıkılaştırabilir. Thompson, “Göç büyümeyi olumlu etkiler çünkü ücretler üzerinde baskı yaratır” dedi. İstikrarlı bir işgücü arzı olmadan, işletmeler artan ücret maliyetleriyle mücadele edebilir ve bu da potansiyel ekonomik yavaşlamalara yol açabilir.
• Gümrük Vergisi Belirsizliği: Yönetimin gümrük tarifeleri konusundaki dalgalı tutumu işletmeler için belirsizlik oluşturarak yatırım ve işe alım kararlarını geciktirdi. Önerilen tüm gümrük vergileri uygulanmasa da, öngörülemezliğin kendisi piyasa istikrarı için caydırıcı bir unsur.
• FED Politikası: 2024’ün sonlarında 100 baz puanlık faiz indirimine rağmen FED, süregelen enflasyon endişeleri nedeniyle daha fazla gevşeme konusunda temkinli davranmaya devam ediyor. Thompson, 2025 yılında 25 ila 75 baz puanlık ek faiz indirimleri öngörüyor, ancak bunların yılın ikinci yarısında aralıklı olarak yapılmasını bekliyor. “Hazine ve FED arasında insanların sandığından çok daha fazla koordinasyon var” diyen Thompson, Trump, Hazine Bakanı Bessent ve FED Başkanı Powell’ın varlık fiyatları pahasına da olsa enflasyonu frenleme çabalarında aynı çizgide olduklarını öne sürdü.

Bu ekonomik baskılar artarken Thompson, Bitcoin ve diğer riskli varlıklar için aşağı yönlü riskin devam ettiğini düşünüyor. Thompson ayrıca, Beyaz Saray’ın potansiyel bir resesyona karşı koyma konusunda aciliyet göstermemesini de düşüş sinyali olarak değerlendiriyor.

Yönetim mali sıkılaştırma stratejisine bağlı görünse de Thompson, özellikle 2026 ara seçimleri öncesinde ekonomik acı çok şiddetli hale gelirse politika değişikliklerinin gelebileceğini öne sürüyor.

*Yatırım tavsiyesi değildir.