Uydular, ücretsiz Wi-Fi hizmetlerinden daha fazla kişisel veri sızdırıyor

Jeosenkron uydular, normal kabloların ulaşamadığı yerlere internet ve telefon verilerini iletirken, bir araştırma ekibinin bulgularına göre, yaklaşık 600 dolarlık ekipmana sahip herhangi bir kişinin bu hassas verileri yakalayabileceği ortaya çıktı.

Maryland Üniversitesi ve California Üniversitesi’nden altı akademisyenden oluşan bir ekip, pazartesi günü yayımladıkları bir makalede, “şaşırtıcı derecede büyük miktarda hassas trafiğin” uydu ağı üzerinden şifrelenmemiş biçimde, düz metin olarak iletildiğini belirtti.

Bu veriler arasında hücresel iletişim şifreleme anahtarları, vatandaşların SMS mesajları ve hatta askeri sistemler ile kritik altyapıya ait trafik bulunuyor.

Araştırmacılar, tüm bu verileri San Diego’daki bir üniversite binasının çatısına kurdukları, tüketici sınıfı bir uydu anteniyle 39 jeosenkron uydunun yayınlarını gözlemleyerek tespit ettiklerini söyledi. 

Araştırmacılar, “Bu veriler, birkaç yüz dolarlık tüketici tipi donanıma sahip herkes tarafından pasif şekilde gözlemlenebilir,” dedi.

“Dünya genelinde binlerce jeostatik uydu verici var ve tek bir vericiden gelen veriler, dünyanın yüzeyinin yüzde 40’ı kadar geniş bir alandan görülebilir.”

Meraklı gözlerden nasıl korunulur

Sağlayıcıların veri trafiğini şifreleyip şifrelemediğini bilmenin bir yolu olmadığı için, araştırmacılar kullanıcıların IP adreslerini gizleyen ve verileri şifreleyen VPN gibi hizmetler kullanarak önlem almalarını tavsiye ediyor.

Mesajlaşma ve sesli iletişimin, kullanıcı gizliliğini otomatik olarak koruyan Signal veya Telegram gibi uçtan uca şifreleme sağlayan uygulamalar üzerinden yapılması gerekirken, uydu iletişimi sağlayıcıları da hizmetlerine ek bir özellik olarak şifreleme sunabilir.

“Şifreleme, bireysel hatalara karşı katmanlı bir savunma olarak her aşamada kullanılmalıdır. Şifrelemeyi bir eklenti değil, zorunluluk olarak görün,” dedi araştırmacılar.

Bazı sağlayıcılar sorunu zaten düzeltti

Araştırma sırasında, ekip konuyla ilgili olarak bazı büyük sağlayıcıları bilgilendirdi; bu sağlayıcılar da sorunu çözmek için adımlar attıklarını belirtti.

“GEO uydu iletişimini şifrelemekten tek bir taraf sorumlu değil,” dediler.

“Verilerimizde hassas bilgi tespit ettiğimiz her seferinde, sorumlu tarafı belirlemek, iletişim kurmak ve güvenlik açığını açıklamak için büyük çaba harcadık.”

Araştırmacılar, T-Mobile, Walmart ve KPU tarafından kullanılan ağları yeniden taradıktan sonra bir düzeltmenin uygulandığını doğruladıklarını ancak açıklama süreci hala devam ettiği için diğer etkilenen sistemlere dair bilgileri gizli tuttuklarını söyledi.

Şifreleme genellikle çok pahalı

Araştırmacılara göre, veri trafiğinin şifrelenmemesinin temel nedeni, bununla ilgili ek maliyetler. Bazı uzak veya şebekeden bağımsız alıcılar, donanım ve lisans ücretlerini karşılayamıyor.

Aynı zamanda, şifreleme ağ sorunlarının giderilmesini zorlaştırabiliyor ve acil durum hizmetlerinin güvenilirliğini azaltabiliyor. Diğerleri ise riski bilmiyor ya da verileri yakalamanın ne kadar kolay olduğunu hafife alıyor.

İlgili: Telegram CEO’su uyardı: Özgür internet yok oluyor, distopik dünya kuruluyor

“Modern web tarayıcılarında şifrelemenin neredeyse evrensel hale getirilmesi için ciddi akademik ve aktivist çaba gösterilmiş olsa da, uydu ağ iletişimine çok daha az dikkat ve görünürlük sağlanmıştır,” dedi araştırmacılar.

Çalışma, sabit konumda kalan jeosenkron ekvator yörüngesindeki (GEO) uydu sistemlerine odaklandı. Elon Musk’ın Starlink’i gibi alçak Dünya yörüngesindeki sistemler ise daha karmaşık alıcı donanım gerektireceği için incelenmedi.

“Bu bağlantıların şifreli olduğunu anlıyoruz, ancak bunu bağımsız olarak doğrulamadık.”