Yeni yılda web3 ya da kripto, adına ne dediğinizden bağımsız blokzincir teknolojisi ve etrafında oluşturduğu teknoloji dikeylerini neler bekliyor, öne çıkan konular neler beraber yılın hemen başında konuşalım istedim. Öncesinde kısa bir yakın-geçmiş turu atmak istiyorum.
Sektöre web3 demeye başlamamızdan sonraki iki seneye -yani 2022’den bugüne- hızlı bir bakış atarsak, artık kriptonun regülatörlerin ve kurumların (uygulama değil, yatırım ekseninde) çok daha yoğun bir şekilde gündemlerinde olduğunu söylemek mümkün. İkinci katman çözümleri ve Ethereum’un PoS’a (Proof of Stake) geçişiyle hızlanan ve ucuzlayan işlemler, stablecoin’lerin iyiden iyiye ürün-pazar uyumunu bulması aklıma gelen ilk pozitif gelişmeler diyebilirim.
Bu konuları tek tek açarak devam etmek gerekirse, yakın geçmişte ve tabii gelecekte üç ana tema karşımıza çıkıyor:
Düzenlemeler, yönetişimin oturmaya başlaması
Düzenlemeler demişken başlamadan şunun altını çizmek lazım: Bir yandan da merkeziyetsizliğin tanımı, daha doğrusu şekli zaman içinde çok değişti, değişmeye de devam ediyor.
Geçmişte daha fazla merkeziyetsiz bir dünya tahayyül ediyorduk bekliyorduk belki ama DeFi gibi bir noktada itibari paraya dokunan konularda regülasyon gerekliliği, merkezi bir yönetim mekanizması olması şart olmasa da belirli kurum ve kurallara bağlılık, hesap verilebilirlik gerekliliği ‘ortaya çıktı’.
Şahsen bana bu yeni düzen ne yanlış ne de fazla geliyor. Ki yakın geçmişteki web3’ün büyük oyuncularının yaşadıkları dev krizlere bakacak olursak, merkeziyetsizmiş gibi görülen ama arka tarafta gücü elinde tutan merkezi kişi ve grupların kötü niyetini görmek zor olmasa gerek.
Diğer yandan adaptasyonun sağlanmasında kurumların rolünü de yakın geçmişte kavradık. Bu sebeple adaptasyon için büyük kurumlara, büyük kurumlar için de regüle bir pazara ihtiyaç var olduğunu hep beraber gördük.
Yakın geçmişte ABD ve Avrupa’daki düzenlemeler tıpkı ülkemizdeki gibi ses getirdi. Hâlâ cevabı bilinmeyen sorular ve açık konular olsa da tüm dünyada pozitif bir ilerlemeden söz edebiliriz.
Hatırlatmak gerekirse, Avrupa’da Markets in Crypto-Assets (MiCA), 30 Haziran’da devreye girdi. Stablecoin’lerden tokenizasyona kadar farklı alanlara net düzenlemeler getirdi. Birleşik Krallık, Avrupa’nın belki biraz gerisinde ama bu alandaki şirketleri Financial Conduct Authority (FCA) ile regüle edeceğini açıkladı, Bank of England ile beraber düzenlemelere başladı. ABD’de ise Financial Innovation and Technology for the 21st Century Act (FIT21) mayıs ayında geçti. Diğer yandan ABD Vergi Dairesi yatırımcıların yeni düzenlemelere uyum sağlaması için kripto vergi kurallarının uygulanmasını 31 Aralık 2025’e erteledi.
Gelişen teknoloji, hız ve güvenlik
Bu bölümdeki istatistikler ve görsel için A16Z’nin State of Crypto isimli çalışmasını referans göstermek istiyorum. Bu yıl üçüncü kez yayımlanan raporda mühendislik odaklı çok sayıda istatistik ve oldukça derli-toplu bir içerik var. Özetle çok önemli gelişmeler var, ama hâlâ biraz daha zamana da ihtiyaç var. Detaylara ufak ufak girelim…
Multichain ve interoperability dedik durduk ama aşağıdaki görsel çalışmadan ikinci katmanların işin içine gerçekten girdiğini, önemli bir akışkanlık olduğunu net bir şekilde gösteriyor. Bu geçişken dünyanın önemli vaatlerinden biri de ucuz işlem maliyetleriydi.
Ethereum’da ortalama işlem maliyeti 2021’de 12 dolardan 2024’te 1 dolara inerken, öne çıkan katman-2 (L2) projelerinden Base’de şu an bir transfer yapmanın bedeli 0.01 doların da altında.
Vaatler tabii ki bu kadar değildi, işlem hızlarında da 2020’den bugüne 50 katlık bir artış var. Peki örneğin en aktif L2’lardan Base ile mesela Visa’yı kıyaslayalım: Base saniyede 64, Visa ise 1700 işlem yapma (TPS) kapasitesine sahip… Yani gidilecek yol hâlâ uzun.
Kriptonun kullanıcı deneyimi açısından en önemli yeniliklerinin başında gelen Account Abstraction’a gelin yakından bakalım: Aylık aktif kullanıcı sayısı 10 milyon dolaylarında. Private Key yönetimi, cüzdanların programlanabilir olması (ki bu da belirli tipteki işlemlere, belirli sınırlarda kalan işlemlere otomatik onay verme gibi akışların kapısını açıyor- şu an bu akışlardan bazılarının bir benzeri geleneksel finansta bile yok) ve recovery dediğimiz kurtarma süreçlerinin tasarlanması gibi noktalarda AA teknolojisi oldukça kritik bir yerde.
Yine hem güvenlik hem de hızda çok sayıda dev bariyerinin aşılmasını sağlayan bir başka teknoloji olan ZK yani Zero-knowledge Proof’ için aktif olarak çalışan 250’nin üzerinde startup var.
Ürün-pazar uyumu, kullanım alanları
Blokzincir teknolojisi bir çekiç ise, bu çekici hangi çiviye vuracağız, bu teknoloji hangi problemi çözer, nasıl çözer, kullanıcının yaşayacağı deneyim yani akış nasıl olur gibi sorularda da ciddi bir ilerleme katettik. Stablecoin’ler bugün itibarıyla spektrumun en ucunda yer alan dikey oldular.
Tokenizasyon konusu Gartner’ın hype eğrisi gibi düşünecek olursak stablecoin’lerden hemen sonra geliyor gibi. Birçok hazırlık yapıldı, henüz büyük adımlar atılmadı, traction başlamadı.
Diğer yandan NFT’ler gibi hype etkisiyle hızla büyüyen, kâğıt üzerinde değer önerisi çok net olan ama sonrasında ürün-pazar uyumunu bulamamış çok sayıda başlığımız da var. Ben bu konulara regülasyonlar ve kurumsal şirketlerin farkındalığını artmasıyla onların tekrar başlayacağı bir adaptasyon gelmesine çok sıcak bakıyorum. Bu noktada regülatif belirsizliklerin ortadan kalkması, teknolojinin yeterli duruma gelmesi, kurumların milyonlarca kullanıcısını bu alana çekerek adaptasyonu başlatmaya karar vermesi gibi kriterler var.
2025’e dair beklenti ve öngörülerim…
Bu uzunca girişin ardından geçelim 2025 beklentilerime, maddeler halinde gidiyorum (önem sırasız şekilde):
1. Son olarak ABD’de yaşayan Meksikalıların ülkelerinde gönderdikleri doların, yüzde 10’unu stablecoin’ler ile ilettikleri bir araştırmada ortaya çıktı. Bu gayet geleneksel bir koridor için gayet iyi bir oran. Üstelik yüzde 100 regüle edilmeyen iki ülke arasında. Stablecoin kullanımı daha da artacak demek herhalde doğruluğu en garanti tahmin olabilir. 🙂 Aşağıdaki maddeler bu gözle bakarsanız birçoğunun stablecoin’lerin yaygınlığını destekleyeceğini de söyleyebiliriz.
2. Diğer yandan stablecoin’lerin kendi içinde de önemli bir dönemeçteyiz. USDC’nin sahibi Circle, 2025 yılında ABD’de halka açılmaya hazırlanıyor. Sanki doğu ve batı dünyasının daha çok tercih edeceği iki farklı ana oyuncu olacak gibi. Diğer yandan faiz getirisi veren, MiCa regülasyonundan onaylı oyuncuların da yükselişlerine devam edeceğini düşünüyorum.
3. Tabii iki hype’ın yan yana gelişinden bahsetmezsek olmaz. Yine Cointelegraph için Ekim ayında yazdığım yazıda uzun uzun kripto ve yapay zekanın birleşiminden bahsetmiştim. Yapay zeka asistanları (AI agents) bugün için üretken yapay konusundaki en trend dikey. Bu alanda altı pek dolu olmayan projeler olsa da gerçek inovasyon getiren, kullanım alanı sunan projeleri de takip ediyorum. 2025’te de öyle görünüyor ki AI Agents’ları kripto altında da çok konuşacağız.
4. Yapay zekâ demişken diğer yandan yapay zekânın güvenlik, incentivization, doğrulama ve copyright gibi ihtiyaçlarında da blokzincir teknolojileri adından söz ettirecektir.
5. Donald Trump’ın göreve başlamasıyla beraber ABD’de esecek rüzgâr çok kritik ama herkes gibi ben de çok pozitif şeyler göreceğimizi düşünüyorum. Bugüne kadar ABD kripto düzenlemelerinden bir adım geriden geliyordu, ama sadece başkan değil tüm koltukların kriptoya olan bakışını düşününce ABD’nin hızla bir adım öne çıktığı, dünyanın onu izlediği gibi bir düzene hızla geçiş yapabiliriz. Özetle adaptasyon ve sürdürülebilirlik açısından çok gerekli olduğuna inandığım regülasyonları yine çok konuşacağız ve en önemlisi pozitif bir havada.
6. Gerçek dünya varlıklarının (Real-World Assets – RWA) tokenizasyonu zaten başladı, büyük atılımlar için takvim yılı olarak 2025 sanıyorum yeterli olacak. Özellikle geleneksel finanstan gelen oyuncular çok istekli ve hazırlıklarında sona yaklaşmış durumdalar.
7. Yukarıda da bahsettiğim gibi merkeziyetsiz finansın bir noktada geleneksel finans ile kol kola gideceğini, CeDeFi dediğimiz bir başlığı konuşacağımız bir yıl olacak düşüncesindeyim. On-chain yani zincir üstü veriler geleneksel dünyadaki oyuncuların her zamankinden çok daha yakın ve sıcak baktığı bir yere gelecek.
8. Kurumların web3 özellikli oyunlar ve NFT gibi konuların adaptasyonundaki rolü çok önemli diye belirtmiştim. Her alanda değil ama genel olarak piyasaların da yakaladığı pozitif havayla beraber kurumlardan başlayacak adaptasyon hikayelerine tanıklık edebiliriz. Özellikle web3 oyunlarında, piyasalardaki olası yükselişle beraber önemli hamleler göreceğimiz, konunun şeklinin değişeceği hamleler gelebilir düşüncesindeyim.
9. SocialFi için problem -ve tabii ihtiyaç- çok net ortada, ama özellikle network effect nasıl geçilecek hâlâ soru işaretimi koruyorum. 2025’de SocialFi değil ama Fediverse ve Bluesky gibi web2 tarafındaki şirket ve protokollerin atacağı önemli adımlara şahit olabiliriz. Ya da hemen yukarıdaki yedinci maddede anlatmaya çalıştığım gibi; mesela X/Twitter’ın bizzat kendisinden böyle bir hamle gelir, kim bilir?
10. Bir diğer hâlâ 2025 için çok pozitif (erken de diyebilirim sanırım) bakamadığım konu da CBDC’ler yani merkez bankası dijital para birimleri.
(っ◔◡◔)っ ♥ KAYNAK ♥