Bildirimler

MEXC Nedir? Güvenilir mi? 2025 Güncel Kripto Borsa İncelemesi

MEXC Nedir? Güvenilir mi? 2025 Güncel Kripto Borsa İncelemesi 23 Nisan 2025

Tüm Bildirimler
logo

1

Analistten Dev İddia: “Bitcoin’in ABD’ye İhtiyacı Yok, ABD’nin Bitcoin’e İhtiyacı Var!” – İşte Sebebi

Anasayfa » Haberler » Analistten Dev İddia: “Bitcoin’in ABD’ye İhtiyacı Yok, ABD’nin Bitcoin’e İhtiyacı Var!” – İşte Sebebi

Kripto Rehberi     11.06.2025 - 10:23

okunma
Analistten Dev İddia: “Bitcoin’in ABD’ye İhtiyacı Yok, ABD’nin Bitcoin’e İhtiyacı Var!” – İşte Sebebi

Kripto para analisti Simeon Koch, son analizinde ABD’nin ekonomik ve jeopolitik geleceği açısından Bitcoin’in stratejik önemine dikkat çekti.

Koch’a göre Bitcoin, sadece bireysel yatırımcılar için değil, ABD hükümeti için de artık vazgeçilmez bir unsur haline geldi.

Koch, Donald Trump’ın Bitcoin’e yönelik tutumundaki sert değişimi irdeledi. 2019’da Bitcoin’i “hiçbir değeri olmayan balon” olarak niteleyen Trump, 2024’teki yeniden seçilmesinden sonra Beyaz Saray’da Bitcoin’i “stratejik devlet rezervi” ilan eden bir kararnameye imza attı.

Koch, bu değişimin rastlantısal değil, bilinçli bir planın parçası olduğunu savunuyor. Trump’ın ailesinin bir kripto fonu işletmesi, Bitcoin madenciliğine yatırım yapması ve kendi memecoin’leriyle milyonlar kazanması bu planın ekonomik ayağını oluşturuyor. Ancak Koch’a göre asıl mesele bu değil.

Trump’ın yanı sıra, dünyanın en büyük varlık yöneticisi BlackRock’un CEO’su Larry Fink de yıllar içinde Bitcoin’e bakışını tamamen değiştirdi. Fink, bir dönem Bitcoin’i “kara para aklama endeksi” olarak nitelendirirken, 2023 itibarıyla onu “finansal bir devrim” olarak tanımlamaya başladı.

Koch, bu tutum değişikliklerinin arkasında kişisel kazançtan çok, ABD’nin ekonomik liderliğini koruma çabasının yattığını ifade ediyor. ABD’nin küresel üstünlüğü üç temel sütuna dayanıyor: Doların küresel rezerv para olması, ABD tahvillerine olan yoğun talep ve teknolojik liderlik. Bitcoin ve kripto piyasaları ise bu üç alanda da stratejik rol oynayabilecek kapasitede.

2020’den bu yana ABD’nin devlet borcu 23 trilyon dolardan 36 trilyon dolara yükseldi. Para arzı ise 1.8 trilyon dolardan 2.4 trilyon dolara çıktı. Koch, bu seviyede bir borcun başka bir ülkeyi çoktan iflasa sürükleyeceğini, ancak ABD’nin doların küresel konumu sayesinde bu yükü taşıyabildiğini belirtiyor.

İlgili İçerik: ABD’de Donald Trump Tarafından Desteklenen Şirketin Yaptığı Gizli Bitcoin Faaliyetleri Ortaya Çıktı! İşte Detaylar

Burada devreye kripto piyasası giriyor. Stablecoin piyasası, yaklaşık 250 milyar dolarlık büyüklüğüyle devasa bir likidite havuzu oluşturuyor. Tether gibi büyük ihraççılar, rezervlerinin büyük kısmını ABD Hazine tahvilleriyle destekliyor. Bu sayede kripto sektörü, ABD’nin borçlarının dolaylı finansmanında önemli bir rol üstleniyor.

Koch, Standard Chartered’ın analizine atıf yaparak stablecoin piyasasının 2028 yılına kadar 2 trilyon dolarlık büyüklüğe ulaşabileceğini, bu durumda yalnızca stablecoin ihraççılarının ABD tahvillerinin %15’ine sahip olabileceğini savunuyor.

Simeon Koch’a göre Bitcoin ve genel olarak kripto piyasaları, sadece bir yatırım aracı değil, aynı zamanda ABD ekonomisinin sürdürülebilirliği için bir can simidi haline gelmiş durumda. Hem siyasi hem finansal elitlerin kriptoya yönelmesinin ardında sadece bireysel çıkarlar değil, sistemsel ihtiyaçlar yatıyor.

Sonuç olarak Koch, ABD’nin ekonomik istikrarını koruyabilmesi ve küresel liderliğini sürdürebilmesi için Bitcoin’e her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğunu söylüyor: “Bu artık bir seçenek değil, bir zorunluluk.”

Bundan sadece birkaç yıl önce, birçok ABD’li yetkili stablecoin ihraççılarının tahvil piyasasındaki artan gücünü ulusal bütçe açısından bir tehdit olarak değerlendiriyordu. Ancak tablo hızla değişti. Bugün, kripto endüstrisi düzenleyici çerçevelerle destekleniyor ve büyümesi teşvik ediliyor, elbette Tether ve Circle gibi dev oyuncuların ABD’ye ve dolarına sadık kalması şartıyla.

Bu bağı kuvvetlendirmek için şu sıralar ABD Kongresi’nde “GENIUS Act” adlı yeni bir yasa tasarısı görüşülüyor. Tasarıya göre stablecoin ihraççılarının, çıkardıkları dijital varlıkların büyük bölümünü ABD Hazine tahvilleriyle desteklemeleri zorunlu hale gelecek.

Bu stratejinin ardındaki düşünce oldukça net: Stablecoin şirketleri ne kadar çok tahvil alırsa, ABD o kadar rahat bir şekilde bütçe açığını finanse edebilir. Aynı zamanda bu şirketlerin büyük miktarda dolar rezervi tutmaları, sistemden fazla likiditenin çekilmesini sağlıyor. Bu da ABD Merkez Bankası’na yeni dolarlar basarak ekonomiyi canlandırma konusunda daha fazla hareket alanı tanıyor.

Koch’a göre Trump ve ekibi, kripto piyasasının yalnızca enflasyona karşı bir “likidite süngeri” değil, aynı zamanda ABD borçlanmasının sadık bir alıcısı olduğunu çok iyi kavramış durumda. Dolayısıyla hükümetin kripto piyasasına yönelik sıcak yaklaşımı bu bilinçli stratejinin doğal sonucu.

Analiste göre, Donald Trump’ın ABD’yi küresel kripto lideri yapma hedefi de bu denklemle birebir örtüşüyor. Blockchain alanında ne kadar güçlü olunursa, o kadar fazla işlem ABD doları üzerinden gerçekleşiyor. Bu da sisteme daha fazla dolar rezervi çekilmesi anlamına geliyor.

Doların kripto piyasasındaki hâkimiyeti korunursa, ABD bu sayede petrodolar sistemindeki olası kayıpları da telafi edebilir. On yıllardır petrol ticaretinde doların baskın para birimi olması, ABD’nin ekonomik üstünlüğünün temel taşlarından biriydi. Şimdi ise kripto, bu rolü üstlenme potansiyeline sahip.

Ancak bu yeni iş birliği çifte taraflı bir kılıç gibi: Kripto piyasası hem daha fazla ilgi ve talep görüyor hem de ABD merkezli para politikalarına ve tahvillere olan bağımlılığını artırıyor. Simeon Koch’un analizine göre, Trump’ın “Bitcoin’inizi asla satmayın” çağrısı bir kripto inancından değil, soğukkanlı bir jeostratejik hesaplamadan kaynaklanıyor.

*Yatırım tavsiyesi değildir.

Kaynak: Bitcoinsistemi.com


(っ◔◡◔)っ ♥ KAYNAK ♥

Benzer İçerikler

Yorum Yapabilirsiniz

Daha Önce Yapılan Yorumlar

Yazar

Kripto Rehberi 2447 İçeriği Bulunmaktadır

Hoşgeldiniz - Tüm Hakları Saklıdır