Altın destekli token zirveye koşuyor

Volatil makroekonomik ortam, kurumsal yatırımcılar ve merkez bankaları arasında yeni bir altına hücum dalgası başlattı. Bu yıl külçe altın rekor seviyelere ulaştı ve bu eğilim Tether’in altın destekli dijital tokenine de yansıdı.

Şirketin BDO Italia tarafından doğrulanan en son teyit raporuna göre, ikinci çeyrek sonu itibarıyla fiziksel külçeye doğrudan maruz kalma sunan tokenleştirilmiş bir emtia olan Tether Gold (XAUt), 7,66 ton saf troy ons altınla destekleniyor.

Bu rezerv, dolaşımdaki 259 binden fazla XAUt tokenini destekliyor ve varlığa 800 milyon doları aşan toplam bir piyasa değeri sağlıyor.

Tether Gold’un fiyatı, şu anda troy ons başına 3.400 doların hemen altında işlem gören fiziksel altının piyasa değeriyle yakından paralellik gösteriyor. XAUt, altını blockchain’e taşırken sarı metalin zamansız cazibesini Bitcoin (BTC) ile ilişkilendirilen taşınabilirlik, bölünebilirlik ve geri alınabilirlik özellikleriyle birleştiriyor.

Bloomberg verilerine göre, son 12 ayda XAUt’nin fiyatı spot altının performansını yansıtarak yüzde 40 oranında yükseldi.

Ocak 2020’de piyasaya sürülen Tether Gold, Bybit, Bitfinex, BingX ve KuCoin dahil olmak üzere birçok büyük kripto borsasında işlem görüyor. Token yakın zamanda Tayland’daki Maxbit kripto para borsası aracılığıyla bu ülkedeki varlığını genişletti.

Cointelegraph’ın bildirdiği üzere, Tether’in likidite ağı olan USDT0, kısa süre önce XAUt’nin The Open Network (TON) üzerindeki zincirler arası bir versiyonunu tanıttı.

Makroekonomik ve jeopolitik türbülans ortamında altın talebi ivme kazanıyor

Kripto yatırımcıları uzun süredir Bitcoin’i taşınabilirlik ve dijital doğasıyla birlikte külçeye benzer özellikler sunan “dijital altın” olarak nitelendiriyor olsa da, fiziksel altın belirsizlik zamanlarında nihai güvenli liman varlık olmaya devam ediyor.

Dünya Altın Konseyi’ne (WGC) göre, küresel merkez bankaları 2024 yılında bin tondan fazla külçe biriktirdi. Konsey ayrıca, merkez bankacılarının büyük çoğunluğunun önümüzdeki 12 ayda külçe rezervlerinin artmaya devam edeceğini öngördüğünü belirtti.

WisdomTree’nin küresel araştırma başkanı Christopher Gannatti, para otoritelerinin altın birikimindeki hızlı tempoya atıfla, “Bu normal değil,” diye yazdı. “On yıllar boyunca merkez bankaları net altın satıcısıydı. Şimdi tekrar stoklamaya başladılar.”

“Jeopolitik risklerin ve para birimi silahlaştırmasının arttığı bir dünyada altın, sınırları ve rejimleri aşarak hareket edebilen az sayıdaki varlıktan biridir,” diye ekledi Gannatti.

Kurumsal yatırımcılar da benzer bir yaklaşım benimseyerek 2024’ün ikinci yarısında altın borsa yatırım fonlarına (ETF) milyarlarca dolar aktardı.

Bu ivme 2025’e de taşındı. WGC verilerine göre yılın ilk yarısında son beş yılın en büyük altın ETF girişi kaydedildi. Altın ETF’leri ilk altı ayda 38 milyar dolarlık girişle fiziksel külçe varlıklarını 397,1 metrik ton artırdı.

Bu talep artışı, ekonomik istikrarsızlık ve potansiyel durgunluk endişelerini artıran ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret savaşı dahil olmak üzere yükselen jeopolitik ve ekonomik kaygılar tarafından körüklendi.

Ekonomist Peter Schiff de altının cazibesini artıran kilit bir faktör olarak kalıcı enflasyon risklerine dikkat çekti. Enflasyon baskıları ABD’de yeniden gündeme gelirken, Federal Reserve, gümrük vergilerinin üretici ve tüketici maliyetlerini artırmasıyla birlikte yılın ikinci yarısında fiyat artışlarının hızlanmasını bekliyor.

Bu görünüm, para politikası konusunda temkinli bir duruşu beraberinde getirdi. Morningstar ABD kıdemli ekonomisti Preston Caldwell, bu enflasyonist eğilimler ışığında “faiz indirimi beklentilerini ertelediğini” belirtti.