Airdrop tokenlerinin yüzde 88’i kısa sürede çöküyor!

Airdrop’lar yeni kripto projeleri arasında yaygın bir uygulamadır, ancak son yedi yılda toplanan verilere göre airdrop yapılan token’lerin yüzde 88’i üç ay içinde değer kaybediyor.

DappRadar analisti Sara Gherghelas tarafından 18 Eylül’de yayımlanan bir rapor, 2017’den bu yana projelerin 20 milyar dolardan fazla airdrop dağıttığını, ancak airdrop yapılan tokenlerin yüzde 88’inin birkaç ay içinde değer kaybettiğini buldu ve bu durumun “kısa vadeli heyecan ile uzun vadeli sürdürülebilirlik arasındaki farkı ortaya koyduğunu” belirtti.

Cointelegraph’a konuşan DappRadar içerik direktörü Robert Hoogendoorn, bir airdrop’ta başarının anahtarının token dağıtımı olduğunu söyledi. Projeler tokenlerini “diamond” olarak bilinen uzun vadeli tutucuların ellerine vermek istiyor.

“En başarılı airdrop’lardan bazıları, örneğin Optimism, kademeli dağıtım veya çok hedefli dağıtım gibi yöntemlerle topluluk tarafından yapılan toplu satışları sınırlamayı amaçladı. Ancak tek bir başarı tarifi yok. Her şey dağıtıma, ürün-pazar uyumuna ve token faydasına bağlı,” dedi.

“Ayrıca genel piyasa trendlerinin de airdrop değerlemeleri üzerinde yüksek etkisi var. Başarılı bir airdrop, token çıkarıldıktan sonra bile topluluğun ürüne olan ilgisini sürdürmesini sağlayan airdrop’tur.”

Kaydedilen ilk kripto airdrop 2014 yılında gerçekleşti. Auroracoin projesi, yerel coin’i AUR’u Bitcoin’e alternatif olarak İzlandalılara airdrop olarak dağıttı.

Kripto projeleri sahipleri dikkatle seçmeli

Auroracoin’in lansmanından bu yana geçen on yılda, Hoogendoorn, airdrop’ların genellikle boğa piyasasında daha yaygın hale geldiğini ve zincir üstü etkileşim, sosyal medya kampanyaları ve likidite sağlama gibi yöntemlerle evrildiğini söyledi.

Ancak Hoogendoorn, projelerin airdrop avcılığı ve “farming” olaylarını önlemek için kullanıcıların zincir üstü aktivitelerini, ticaret davranışlarını ve hatta sosyal medya “itibarlarını” analiz etmede daha dikkatli olmaları gerektiğini savundu.

“Zaten airdrop dağıtımının itibara dayandığı bir trende tanık oluyoruz, örneğin sosyal medya etkinliğini entegre ederek. Ayrıca çeşitli projeler, airdrop tahsislerinin en az bir kısmını dağıtmak için etkileşim ve ödül platformlarını kullandı,” dedi.

Kötü projelerden gelen airdrop’lar başarısızlığa mahkum

Winklevoss kardeşlerin desteklediği bir DeFi platformu olan Azura’nın CEO’su Jackson Denka, Cointelegraph’a verdiği demeçte, birçok airdrop tokeninin değer kaybettiğini çünkü bunların temelde sağlam olmayan, “gerçek bir benimsenmeye sahip olmayan ve gelir üretmeyen” protokollere bağlı olduğunu söyledi.

“Ne kadar finansal mühendislik, teşvik veya kullanıcıları satın alma olursa olsun, bazı varlıkların diğerlerinden daha iyi yatırım olduğu gerçeğini değiştiremez,” dedi.

“Airdrop’lar, yapıları ne kadar kusurlu olursa olsun, iyi ya da büyüyen bir ürünle ilişkilendirildiklerinde uzun vadede fiyatı artar.”

Hyperliquid, Kasım 2024’te risk sermayesi fonlarını hariç tutarak ve topluluk katılımını güçlü şekilde teşvik ederek tarihin en iyi airdrop lansmanını gerçekleştiren proje olarak övüldü.

Denka, uzun vadede airdrop’ların geri planda kalmasını bekliyor; çünkü daha fazla ilk coin arzı (ICO) ortaya çıkıyor ve yatırımcılar, tokenler halka açık piyasaya çıkmadan önce bunları satın almak için ödeme yapıyor, bu da kripto tokenleri kullanarak etkili bir şekilde halka arz (IPO) işlevi görüyor.

“Dünyada hiçbir finansal piyasa kullanıcılarına ücretsiz hisse dağıtmıyor. Uber bunu yapmadı, Robinhood bunu yapmadı, Facebook da bunu yapmadı,” dedi.

“Kripto piyasalarının genel tarihinde airdrop’ların popülaritesine geçici bir sapma olarak bakacağız, ancak yine de her zaman var olacaklar.”

Likidite sorunu da çözülmeli

Airdrop’ların karşı karşıya olduğu bir diğer önemli sorun da likidite. Kilitli token’lerin ticaretine olanak sağlayan bir pazar yeri olan SecondSwap’in CEO’su Kanny Lee, Cointelegraph’a yaptığı açıklamada, airdrop’ların değer kaybettiğini çünkü bu projelerin arkasındaki ekiplerin likiditeyi çok hızlı bir şekilde serbest bırakarak piyasayı tokenlerle doldurduğunu söyledi.

Lee’ye göre son dönemdeki iki başarılı airdrop örneği, kullanıcıları sürekli aktiviteleri için ödüllendirerek, ilk fiyat oynaklığının ardından bile likiditenin korunmasına yardımcı oldu ve arzın aşamalı olarak piyasaya girmesini sağlayan kademeli bir kilit açma programı kullandı.

İlgili: Çöküşte zarar eden BNB memecoin sahiplerine 45 milyon dolarlık airdrop

“Her iki yaklaşım da aynı ilkeye işaret ediyor: kullanıcılar aktif kaldıkça ve likidite aşamalı olarak oluşturuldukça değer daha uzun süre dayanıyor,” diye ekledi.

Lee, gelecekte token tutan kullanıcıları ödüllendirme eğiliminin standart bir uygulama haline geleceğine inanıyor.

“Sürdürülebilir likidite, herhangi bir airdrop tasarımının ana hedefi olmalı. Kaç cüzdanın token aldığıyla değil, bu tokenlerin piyasada ne kadar süre aktif kaldığıyla ilgilidir,” dedi.

“Sürekli katılımı ödüllendiren veya arzı aşamalı olarak serbest bırakan programlar, toplu dağıtımların ardından gelen keskin düzeltmeleri önlemeye yardımcı olur.”