Bitcoin mi, hisse senetleri mi?

Öne çıkanlar:

• Hisse senetleri, teknolojik ve ekonomik değişimlere hızla uyum sağlarlarsa yapay zekanın yarattığı yıkımdan sağ çıkabilir.

• Yapay zeka tarafından teşvik edilen robotik, biyoteknoloji veya uzay gibi yeni iş kollarının büyümeyi yönlendirmesi bekleniyor ve bu ilerlemeleri yansıtan hisselerin yenilik dalgasında hayatta kalma şansı daha yüksek olacak.

• Yapay zeka iş gücünü ve piyasaları yeniden şekillendirdikçe, bozulma dönemleri beklenmelidir. Bu nedenle önümüzdeki birkaç yıl yeni teknolojiye uyum sağlama dönemidir.

• Bitcoin’in geleceği, yalnızca gerçek bir değer saklama aracı olduğunu kanıtlamaya değil, aynı zamanda bir değişim aracı haline gelmeye bağlı. Yapay zeka bunu, özellikle ölçeklenebilirlik ve işlem süreçlerini etkileyerek kolaylaştırabilir.

• Merkeziyetsiz bir sistem olarak Bitcoin, insan unsurunun faaliyetlerini sekteye uğratabileceği iç politikalardan etkilenmez. İlgisini korumak için tek yapması gereken yeni teknolojiyle güncel kalmaktır.

Kimsenin önümüzdeki 50 yılda neler olacağını tahmin etme imkanı yok, özellikle de birçok dış etkenden etkilenen bir finansal piyasada.

Ancak yapay zekanın mevcut durumunu ve Bitcoin ile hisse senetleri gibi fintech sektörleri üzerindeki etkisini analiz etmek, bu finansal araçlar arasında en iyi yatırım seçiminin ne olabileceğini anlamayı mümkün kılar.

Bu makalenin amacı, daha bilinçli kararlar vermenize ve gelecekte Bitcoin mi yoksa hisse senetlerinin mi sizin için daha iyi bir seçenek olduğunu anlamanıza yardımcı olmaktır.

Hisse senetleri mi Bitcoin mi: Yapay zeka devriminden hangisi sağ çıkacak?

Yapay zeka; birçok sektörde, alanda ve yaşam biçimimizde yenilik ve verimliliği hızlandıracak, verimlilik açısından ve umarız ölçeklenebilirlik bakımından Bitcoin gibi teknolojilerde gelişmeleri teşvik edecektir. Peki ya hisse senetleri? Yatırım konseptleri artık geçmişte mi kaldı? Gelin biraz daha yakından bakalım.

Hisse senetleri açısından durum ne?

Dünyanın ilk borsa piyasası 1602’de Hollanda Doğu Hindistan Şirketi’nin kuruluşuyla Amsterdam’da şekillendi. Şirket hisselerinin alınıp satıldığı bir piyasa olarak başlayan bu sistem, kısa sürede sermaye toplama ve yatırım yapma modeli haline geldi. 17’nci yüzyılın sonlarına doğru Londra kendi ticaret merkezlerini geliştirirken, New York borsası 1792’ye kadar ortaya çıkmadı ve model Atlantik’in ötesine yayıldı.

Hisse senetleri şirketlerdeki mülkiyeti temsil eder ve yatırımcıların bunları alıp sattığı yer borsadır. Hisse senedi değerleri, şirket performansına ve yapay zeka gibi teknolojik değişimlere uyum sağlama yeteneği dahil piyasa koşullarına göre dalgalanır.

Yüzyıllar boyunca teknolojik gelişmeleri benimseyen işletmelerin hisseleri, ekonomik döngülerden, savaşlardan ve teknolojinin beraberinde getirdiği yıkımlardan sağ çıktı. Geçmişe bakmadan, aynı şeyin yapay zekaya yatırım yapan şirketler için de geçerli olacağı muhtemeldir.

Özellikle otomasyon, veri analitiği ve yeni iş modelleri aracılığıyla yapay zekayı uygulayan şirketler muhtemelen başarılı olacaklardır.

Tarihsel olarak, S&P 500 gibi piyasa endeksleri, enflasyona göre ayarlandığında onlarca yıl boyunca yaklaşık yüzde 7–10 arasında yıllık getiri sağlamıştır. Bu endeks, ABD’deki en büyük 500 halka açık şirketin performansını takip eder ve genel hisse senedi piyasası için yaygın olarak bir ölçüt olarak kullanılır.

S&P 500’e kıyasla Bitcoin’in (BTC) performansı olağanüstü derecede daha yüksek olmuştur, aşağıdaki tabloda gösterildiği gibi:

Bitcoin açısından durum ne?

Bitcoin, 2009’da takma adlı Satoshi Nakamoto tarafından yaratılmış nispeten yeni bir icattır.

Proje, blockchain teknolojisini kullanan eşler arası elektronik nakit sistemini ayrıntılandıran bir teknik makaleyle tanıtıldı.

Bitcoin için öne sürülen tez, bir yatırım aracı veya değer saklama aracı olmanın ötesine geçer. Teklifi, altın ve diğer finansal araçlara meydan okuyan gerçek bir parasal devrimi içerir.

Merkeziyetsiz tasarımı, fiat sistemlerinde yaygın olan merkezi kontrole ve enflasyona karşı dayanıklıdır. 21 milyon coin ile sınırlı sabit arzı, parasal değer kaybına karşı koruma arayanlar için cazip hale gelir.

Ayrıca blockchain’in şeffaflığı ve güvenliği, yapay zekanın doğrulanabilir verilere duyduğu ihtiyaçla iyi bir uyum içindedir.

Yıllar içinde Bitcoin hem bir değer saklama aracı hem de alternatif bir para birimi olarak kendini kanıtladı; aynı zamanda yaygın bir değişim aracı olma hedefini sürdürmeye devam ediyor.

Yapay zeka, hisse senetlerini ve borsayı nasıl etkiliyor?

Analist ve yatırımcı Jordi Visser’e göre, “yapay zekanın yenilik döngülerini hızlandırarak halka açık şirketleri verimsiz yatırım araçları haline getirmesi” nedeniyle önümüzdeki 50 yıl, borsanın bir kurum olarak hayatta kalmasını zorlayabilir.

Hisse senetleri uzun zamandır var, ancak yapay zeka kaynaklı yıkımlar rehavete yer bırakmıyor ve uyum sağlayamayan şirketler geri kalma riskiyle karşı karşıya. Bu özellikle FAANG hisseleri (Facebook, Amazon, Apple, Netflix ve Google) gibi teknoloji devleri için geçerli. Yapay zekaya en çok yatırım yapanlar arasında yer alsalar da, bu şirketlerin hızlı gelişmelere ayak uydurması ve onları etkili bir şekilde benimsemesi gerekecek.

Yapay zeka ayrıca borsayı da etkileyecek, büyük miktarda veriyi hızla analiz etmekten piyasa hareketlerini tahmin etmeye ve karar verme süreçlerini otomatikleştirmeye kadar, daha hızlı ve verimli işlemler sağlayacak. Yapay zeka, yatırımcıların alım satım ve yatırım stratejilerine yaklaşım biçimini büyük ölçüde değiştirecek.

Genel olarak yapay zeka, kurumsal inovasyonu muhtemelen artıracak, ancak uyum sağlayabilen ve durağan firmalar arasındaki farkı da genişletecek.

Yapay zeka Bitcoin’i nasıl etkiliyor?

Visser, Bitcoin’i daha iyi bir geleceğin yatırımı olarak görüyor ve binlerce yıldır varlığını sürdüren altınla karşılaştırıyor.

Bitcoin, değer saklama aracının ötesinde, finansın geleceğinde iyi bir konumda. Yapay zeka ve blockchain’in birleşimi, geleneksel finansal sistemleri sarsarak dijital ekonomiye daha fazla sermaye ve katılımcı getirebilir.

Yapay zekanın, otomatik araçlar, gelişmiş veri analizi ve piyasa modeli tahmini aracılığıyla kripto ticaretini iyileştirerek Bitcoin güvenliğini ve ticaret stratejilerini geliştirmesi bekleniyor. Tüm bu değişiklikler sistem verimliliğini de artırabilir.

Bitcoin madenciliği de, maliyetleri azaltmak ve verimi en üst düzeye çıkarmak için madencilik faaliyetleri için en uygun zamanları tahmin ederek verimlilik ve kaynak tahsisi açısından yapay zekadan faydalanacak. Sistem bakımı, yapay zekanın mevcut veya yaklaşan arızaları tespit edebilmesi sayesinde gelişecek ve genel güvenilirliği artıracak.

Ancak Bitcoin, riskten kaçınan yatırımcıları caydırabilecek düzenleyici risklerle, ölçeklenebilirlik sorunlarıyla ve fiyat oynaklığıyla karşı karşıya. Bu yatırımcılar genellikle daha öngörülebilir ve istikrarlı yatırım araçlarını, örneğin hisse senetlerini tercih eder.

Yapay zeka ve blockchain’in yakınsaması, daha sezgisel ve güvenli bir ekosistem yaratarak Bitcoin için yeni bir dönemi tetikleyebilir ve durağan hisse senetlerine karşı avantaj sağlayabilir.

Önümüzdeki 50 yılda hangisi hayatta kalacak?

50 yıl sonrasını öngörmek neredeyse imkansız. Hem Bitcoin’in hem de hisse senetlerinin kendine özgü güçlü ve zayıf yönleri var ve gelecekleri nihayetinde ekonomik, teknolojik ve toplumsal değişimlere bağlı.

Hisse senetleri, yapay zeka odaklı ekonomilere uyum sağlarsa muhtemelen varlığını sürdürecek. Yatırımcılar, bireysel şirket başarısızlıklarının riskini, endeks fonları gibi çeşitlendirilmiş portföylere yatırım yaparak azaltabilir; bu tür fonlar daha güvenli görünmektedir. Robotik, biyoteknoloji, uzay ve yapay zeka alanlarındaki hisseler, teknoloji odaklı olmayan varlıklara göre daha iyi performans gösterebilir.

Kuantum bilişiminin Bitcoin’in güvenlik modeliyle ilişkisi sıkça tartışılıyor, ancak çoğu uzman riskin hala teorik ve uzak olduğunu kabul ediyor. Yapay zeka ile birleştiğinde etkisi, teknolojinin nasıl evrileceğine ve Bitcoin ağının buna nasıl uyum sağlayacağına bağlı olarak olumlu ya da olumsuz olabilir. Gelişmiş kuantum-yapay zeka sistemlerine yalnızca birkaç kuruluşun erken erişim kazanması, madenciliğin merkezileşmesi konusunda endişe yaratabilir.

Öte yandan, bu birleşim işlem süreçlerini, cüzdan güvenliğini veya blockchain analizini geliştirerek Bitcoin’in güvenliğini ve ağ optimizasyonunu ilerletebilir, böylece Bitcoin’in verimliliğini ve kullanıcı deneyimini artırabilir. Bitcoin topluluğu, kuantuma dayanıklı güncellemelerle teknolojik gelişmelerin önünde kaldığı sürece, net etki olumlu olabilir.

Merkeziyetsiz finans yatırım alanında daha fazla ilgi görürken, Bitcoin de altına karşı rekabet avantajını güçlendiriyor. Bunu yaparken üstün bir değer saklama aracı olarak öne çıkıyor ve geleneksel piyasaları fonlarını dijital finansa yönlendirmeye teşvik ediyor.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya öneri içermez. Her yatırım ve ticaret hamlesi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.