FED Yetkililerinden Çelişkili Açıklamalar! İki Üye Konuştu, Faiz İndirimleri Ne Olacak?

FED yetkilileri, faiz indirimi süreci ve ekonomideki mevcut riskler konusunda farklı açıklamalarda bulundu.

Minneapolis FED Başkanı Neel Kashkari, artan elektrik talebinin ülke genelinde ortalama fiyatları yükseltebileceğini belirterek, “Eğer veri merkezlerine yönelik yatırım talebi çok güçlü olursa, bu faiz oranlarını yukarı itebilir” dedi. Kashkari ayrıca, “FED faiz oranlarını belirgin biçimde düşürürse, ekonomi yüksek enflasyon dalgasıyla karşı karşıya kalabilir” ifadelerini kullandı.

Kashkari, para politikası kararlarının siyasi baskılardan bağımsız olarak veri ve analiz temelli alınmaya devam edeceğini de ekledi.

Öte yandan, FED Yönetim Kurulu Üyesi Stephen Miran, kurumun çift hedefi olan maksimum istihdam ve fiyat istikrarı arasında bazı üyelerin düşündüğü kadar büyük bir gerilim olmadığını söyledi. Miran, nüfus artışındaki yavaşlama ve Başkan Donald Trump’ın gümrük vergilerinin enflasyon üzerindeki sınırlı etkisine dikkat çekerek, FED’in faiz indirimlerine devam edebileceği görüşünü yineledi.

Miran, geçtiğimiz ay yapılan toplantıda alınan 25 baz puanlık faiz indirimi kararına karşı çıkarak, bunun yerine 50 baz puanlık bir indirim yapılması gerektiğini savunmuştu. Miran’a göre FED’in mevcut politika duruşu ABD ekonomisi üzerinde “çok kısıtlayıcı” bir etki yaratıyor ve bu durumun hızlı faiz indirimleriyle dengelenmesi gerekiyor.

Ancak diğer birçok FED yetkilisi, enflasyon risklerine karşı temkinli olunması gerektiğini düşünüyor. Bazı yetkililer, tarifelerin fiyatlar üzerinde kalıcı baskı yaratabileceğini belirtirken, diğerleri enflasyonun yıllardır hedefin üzerinde seyrettiğine dikkat çekiyor.

Bu görüş ayrılıkları, özellikle işgücü piyasasında yavaşlama sinyallerinin arttığı bir dönemde, FED’in politika kararlarını zorlaştırıyor. Başkan Jerome Powell, geçen ayki faiz indiriminin “risk yönetimi” amaçlı olduğunu ve istihdam piyasasını desteklemeye yönelik bir adım olarak değerlendirildiğini ifade etmişti.

Ayrıca, federal hükümetin kapanmasının uzaması, FED’in 28-29 Ekim’deki toplantısında politika hesaplamalarını daha da karmaşık hale getirebilir. Çünkü kapanma nedeniyle birçok ekonomik veri yayınlanamıyor ve bu da FED’in kararlarını yönlendiren temel göstergelerde bilgi eksikliği yaratıyor.

*Yatırım tavsiyesi değildir.