WhatsApp ve Telegram mesajlarına gözetim planı tartışma başlattı

Ethereum’un kurucu ortağı Vitalik Buterin, Avrupa Birliği’nin önerdiği “Chat Control” yasasını eleştirerek bunun dijital iletişimde mahremiyet hakkını tehdit ettiğini söyledi.

Cumartesi günü X’te paylaştığı bir gönderide Buterin, özel mesajları yasa dışı içerik için taramayı zorunlu kılacak gözetim önlemlerine karşı çıktı. Buterin, “Hepimiz özel iletişimlerimiz için mahremiyet ve güvenliği hak ediyoruz,” dedi.

“İnsanları güvensiz hale getirerek toplumu güvenli hale getiremezsiniz,” diye yazdı ve kolluk kuvvetleri için oluşturulan arka kapıların “kaçınılmaz olarak hacklenebilir” olduğunu ve herkesin güvenliğini zayıflattığını savundu.

Gönderi, girişimci Pieter Levels’ın Avrupalılara düzenlemeyi reddetmeleri çağrısında bulunduğu ve bunun yetkililerin vatandaşların kişisel mesajlarına erişmesine izin verebileceği konusunda uyardığı başka bir mesaja yanıt olarak paylaşıldı.

İlgili: Mesaj gözetimi yasası ile WhatsApp ve Telegram’a devlet erişimi yolda

Vitalik, yasa yapıcıların ikiyüzlülüğünü eleştiriyor

Buterin ayrıca, yasa koyucuların kendilerini Chat Control yasasından muaf tutmaya çalıştıklarının bildirildiğini söyleyerek onların ikiyüzlülüğünü eleştirdi. “Devlet yetkililerinin kendi yasalarından muaf olmak istemesi çok şey anlatıyor,” dedi ve EU Reporter’ın haberine bağlantı verdi.

Habere göre, önerilen yasanın sızdırılan bir taslağı, içişleri bakanlarının kendilerini, ayrıca istihbarat, polis ve ordu personelini özel sohbetleri taramaya yönelik kitlesel gözetim hükümlerinden muaf tutmaya çalıştığını ortaya koydu.

Şu anda 15 AB ülkesi teklifi destekliyor ancak geçiş için gerekli olan yüzde 65 nüfus eşiğinin altında kalıyor. Kritik oya sahip olan Almanya henüz nihai bir tutum almadı. Almanya lehte oy verirse yasa muhtemelen geçecek; çekimser kalır veya karşı çıkarsa yasanın başarısız olması bekleniyor.

İlgili: DeFi’nin geleceği tehlikede mi? Akıllı sözleşmelerde kimlik doğrulama planı

AB’nin Chat Control’ü kullanıcıları Web3’e yöneltebilir

Diode CEO’su Hans Rempel ve Brickken’den Elisenda Fabrega gibi kripto savunucuları, teklifin kullanıcıları varsayılan olarak mahremiyet odaklı tasarlanan merkeziyetsiz Web3 platformlarına yönlendirebileceğini söyledi.

Rempel, Web3’ün “senin anahtarların değilse, senin verilerin değildir” anlayışının merkezi sistemlerden hayal kırıklığına uğrayan kullanıcılarla örtüştüğünü belirtti. Fabrega ise bu kaymanın AB dijital pazarını parçalayabileceği ve küresel gizlilik standartları üzerindeki etkisini azaltabileceği konusunda uyardı.

Fabrega ayrıca yasanın özel iletişimleri ve kişisel verileri koruyan AB Şartı’nın 7 ve 8’inci Maddelerini ihlal ettiğini belirtti. Rempel, hükümetlere arka kapı erişimi vermenin, onların geçmiş veri ihlalleri göz önüne alındığında, ciddi siber güvenlik riskleri oluşturduğunu söyledi.