Binance CEO’su Richard Teng, Kuruluş Yıldönümüne Özel Bir Röportaj Verdi: Şirketin Halka Arzı Kapıda Mı?

Binance CEO’su Richard Teng, şirketin sekizinci yılı kapsamında Tayvan’da özel bir röportaj gerçekleştirdi.

Teng, platformun kuruluşundan bu yana geçen sürede kaydettiği büyüme, regülasyonlara uyum çalışmaları ve kripto paraların kurumsal kabul süreci hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

2017 yılında kurulan Binance, şu anda yaklaşık 300 milyon kullanıcıya ve toplamda 125 trilyon dolarlık işlem hacmine ulaştı. Günlük ortalama işlem hacmi ise 91 milyar dolar seviyesinde. Richard Teng’in açıklamalarına göre, özellikle 2024 sonrası kriptoya olan ilgi büyük bir ivme kazandı. Yalnızca son bir yılda Binance kullanıcı sayısı 170 milyondan 280 milyona yükseldi. Teng, bu dönemi “kriptonun ana akım haline gelişinin tarihi” olarak nitelendirdi.

Geçtiğimiz yıl verdiği bir röportajda Binance’in halka arz (IPO) planı olmadığını ve ABD pazarına dönmeyi düşünmediklerini belirten Teng, bu açıklamalarının ardından değişen küresel ortamı şöyle değerlendirdi:

“2024 yılı bir dönüm noktası oldu. İlk spot Bitcoin ETF’inin onaylanmasıyla birlikte, geçmişte kriptoya şüpheyle yaklaşan birçok kurumsal yatırımcı artık bu alana ilgi gösteriyor. Halka arz trendi, kripto paraların ana akım finansal sistemle bütünleşmesinin bir göstergesi haline geldi.”

Teng, bugün devlet yatırım fonları, aile ofisleri ve vakıfların kriptoyu bir varlık sınıfı olarak kabul etmeye başladığını ve bu nedenle IPO’ların da artık sektör için doğal bir gelişme olduğunu söyledi. Binance’in doğrudan halka arz planı hakkında yeni bir tarih vermese de, MGX gibi kurumsal yatırımcıların Binance’e 2 milyar dolarlık yatırım yapmasının, kriptonun kurumsallaştığının güçlü bir işareti olduğunu belirtti.

Röportajda, bazı ülkelerde kripto ile uçak bileti alımı gibi uygulamaların kısa ömürlü kalması üzerinden “regülasyonların inovasyonu kısıtlayıp kısıtlamadığı” sorusuna da yanıt veren Teng:

“Yeni teknolojilerin gelişimi her zaman düzenleyici çerçevenin önünde gider. Bu internet çağında da böyleydi, bugün yapay zeka ve blockchain’de de böyle. Regülasyon ve inovasyon çelişmek zorunda değil. Aksine, teknoloji dostu bir düzenleyici çerçeveyle hem tüketici korunur hem de sektör büyür.”

*Yatırım tavsiyesi değildir.